İş Dünyasına Yön Veren Kadınlar Röportaj Dizisi x Feza Tan
İlk defa bir Yönetim Kurulu'na aday gösterildiğinizde size kim nasıl ulaştı? Sizce Yönetim Kurulu’na aday gösterilmenizde hangi özellikleriniz öne çıktı?
Feza Tan: Yönetim Kuruluna aday gösterildiğimde uzun yıllardır Yapı Kredi’de çalışıyordum. CEO’muz Faik Açıkalın tarafından bu pozisyona uygun görüldüm. Yapı Kredi Yönetim Kurulu’na aday gösterilmemde sahip olduğum donanım ve tecrübem en önemli özelliklerim oldu. Diğer yandan iş geliştirme, model oluşturma, saha bilgisinin içeri aktarılması, sinerji oluşturmaya yatkınlığım beni öne çıkaran diğer özelliklerim oldu. Bunların yanı sıra Yapı Kredi kurum kültürümüzde de kadın istihdamına önem verildiğinin altını çizmek isterim. Yapılan bir araştırmaya göre “Yönetimde kadına en fazla şans veren 100 şirket arasında Yapı Kredi 1. sırada yer alıyor.
Şirket Yönetim Kurulu'nda yer alan kadınlar sizce erkeklerden farklı mı ve hangi açılardan farklı? Örnek verebilir misiniz?
Feza Tan: Kadınlar ve erkekler arasında doğaları gereği farklılıklar elbette var. Kadınların duygusal zekâ düzeylerinin yüksek olması, daha toleranslı olmaları, önsezilerinin kuvvetli olması, daha kolay empati yapabilmeleri, uyumlu çalışabilmeleri bu farklılıklar arasında. Farklı araştırmalar da kadınların yönetim kurullarındaki etkisini destekliyor, yönetim kurullarında kadın sayısı arttıkça şirket performansında iyileşme görülüyor. Öte yandan cinsiyetten bağımsız olarak donanımlı, kendine güvenen, stratejik düşünebilen, vizyon sahibi kişilerden oluşan ekipler iyi yönetim kurullarını oluşturuyor.
Sizin pek çok diğer kadından farklı olarak cam tavanı delmenize kadar geçen süreçte ilerlemenizi sağlayan en önemli faktörler neler oldu? Kendi deneyiminize ve gözlemlerinize dayanarak bu süreçte kadınların önündeki en büyük engellerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Feza Tan: Bir kişiyi kariyerinde ileriye taşıyan en önemli faktörler kendi kişisel çabası ve hırsı. O yüzden iş dünyasında başarılı olmak, cinsiyetle ilgili değil, ne istediğini bilmek ve bunları kişisel yeteneklerle bağdaştırmakla ilgili. Kadınlar, yönetim basamaklarında yükselirken bazı sorunlarla karşılaşsalar bile önemli olan istek ve kararlılıklarını korumaları. Bugün hedefleri doğrultusunda taviz vermeden ilerleyen bir çok kadın, şirketlerin çok önemli noktalarında bulunuyor
Türkiye’de yönetim kurullarına aday gösterme sürecinin nasıl işlediği ile ilgili gözlemlerinizi ve yorumlarınızı paylaşır mısınız? Kadınların bu süreçte dikkate alınması nasıl sağlanabilir?
Feza Tan: Yönetim kurullarının ihtiyaç duyduğu bilgi ve deneyime sahip kişiler yönetim kurulu aday havuzundan atanıyor. Ancak bu havuzlarda bulunan kadın üyelerin sayısı henüz yeterli değil. Bu sebeple üst düzey kadın yönetici sayısının artmasında kota uygulamalarının etkili ve teşvik edici olduğunu düşünüyorum.
G20 ülkeleri içerisinde iş dünyasında cinsiyet eşitliği oluşturmak amacıyla Women 20 (Kadın 20) açılım grubu oluşturuldu ve ülkemizde ilk kez bu sene zirvesi düzenlendi. Bu tarz açılımlar ileriye dönük adımlar için etkili oluyor. Ayrıca mentorluk/mentee inisiyatifleri de oldukça faydalı.
Bu tip programlar, kadınların donanımlarını artırıyor üst düzey kadın yöneticilerin birbirlerini tanımaları için fırsatlar oluşturuyor. Medya ve kamuoyunda konu hakkında farkındalık yaratıyor.
Sizce Türkiye’de yönetim kurullarına kadın oranının artması nasıl sağlanabilir? Pek çok ülkede uygulanan ve AB parlamentosunda da onay bekleyen Yönetim Kurullarında Kadın Kotası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Feza Tan: Avrupa Birliği ülkelerinde kadınların istihdama katılımı, ülkemize göre çok daha yüksek olmasına rağmen orada da kadınlar, yönetim kurullarında yeterli düzeyde temsil edilmiyor. Üst yönetimde kadınların düşük temsili Avrupa’da uzun zamandır tartışılıyor ve kadınların yöneyim kurullarında temsillerini artırmaya yönelik destekleyici aksiyonlar alınıyor.
Ülkemizde de bu konuda hala gidilecek yolumuz var. SPK, yönetim kurullarında yüzde 25 kadın üye oranını hedefliyor. Bu önemli bir hedef ancak ülkemizde kadının istihdama katılımı konusunda süreci hızlandıracak, temelden çözüm yaratacak kararlara ve uygulamalara ve ihtiyaç var. Zira bu sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir unsuru.
Şirketler, kadınların istihdama katılımının artırılmasını ve yönetim kurullarında daha fazla oranda yer almalarını kurum kültürlerinin bir parçası haline getirmeli. Şirket içinde cinsiyet eşitliği ile ilgili farkındalık çalışmalarının yapılmasının, mentörlük ve koçluk programlarının hazırlanmasının da etkili olacağını düşünüyorum.
Bu anlamda iş yaşamında cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik Koç Holding tarafından yürütülen ve Yapı Kredi’nin de destek verdiği “Ülkem için Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” projesini çok önemli buluyorum. Farklı platformlarda cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı sorunlara dikkat çeken ve konuyla ilgili farkındalık yaratan projenin diğer kurumlara da örnek olacağını düşünüyorum.
Yönetim Kurulu üyeliği dışında hangi uğraşlarınız var? Bu uğraşlar sizin YK üyesi olarak işlevinizi nasıl etkiliyor? Hayatınızı neler dolduruyor?
Feza Tan: Farklı yerlere seyahat etmeyi çok seviyorum çünkü bu şekilde kültürel ve tarihsel değerleri görme, öğrenme, farklı insanları tanıma şansı elde ediyorum. Sık sık sevdiğim sanatçıların konserlerine ve benzeri kültürel etkinliklere gidiyorum. Tüm bunlar bana farklı bir perspektif ve vizyon katıyor. Hayatta her şey birbiriyle bağlantılı ve aslında kişinin vizyonu genişledikçe bu onun hem iş hem özel hayatına etki ediyor.
Yaşadığım sağlık problemi sebebiyle artık yapamasam da geçmiş yıllarda uzun süre ata bindim. Bu da benim için önemli bir deneyimdi çünkü biniciliğin bana hem fiziksel hem de zihinsel faydaları oldu. Bugün geldiğim noktaya baktığımda liderlik özellikleri kazanmamda, daha sabırlı, kontrollü ve dengeli bir kişi olmamda bana büyük katkısı olmuştur. Dolayısıyla en önemli şey kişinin öğrenmeye açık olması. Öğrenmeye açık olduğunuzda yaptığınız her şey size değer ve fayda katıyor.