Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun, halka açık şirketlere üçte bir oranında bağımsız yönetim kurulu üyesi kotası getiren SPK düzenlemesinin uygulanmasında kadın üyelere öncelik verilmesi amacıyla hayata geçirdiği “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” lansmanı Türk ve Avrupalı üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekleşti. Lansman toplantısında, “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Araştırması 2012” sonuçları da paylaşıldı.


Dünya çapında Kadın Direktörler havuzu çalışması olan  “Global Board Ready Women” insiyatifine dahil olan proje, Türkiye’deki kadın direktörlerin Avrupa şirketlerinde de yönetim kurullarına aday olmalarına olanak sağlıyor.



Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, İsveç Konsolosluğu’nun finansal desteği ve Egon Zehnder International’ın stratejik desteğiyle yönetim kurullarındaki kadın erkek eşitsizliği azaltmak ve kadınların yönetim kurulu üyeliğinin önündeki engelleri aşmalarına destek olmak için başlattığı “Bağımsız Kadın Direktörler” (BKD) Projesi’nin lansmanı, 13 Aralık 2012 tarihinde, Conrad Otel’de gerçekleştirilen bir toplantı ile yapıldı.


“Avrupa ve dünya şirketleri kurumsal yönetim konusunda seçkin ve dünya standartlarında üst düzey Türk kadın yöneticilere erişmek için heyecanla bekliyorlar”


Lansmanda Global Board Ready Women Projesi’nin Koordinatörü, Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Candace Johnson bir konuşma yaptı. Candace Johnson konuşmasında “Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Viviane Reding ile birlikte Strazburg’da gerçekleştirdiğimiz GBRW veri tabanının lansmanından sadece 1 gün sonra Bağımsız Kadın Direktörler lansmanı için İstanbul’da olmaktan mutluluk duyuyorum. Avrupa ve dünya şirketleri kurumsal yönetim konusunda seçkin ve dünya standartlarında üst düzey Türk kadın yöneticilere erişmek için heyecanla bekliyorlar” dedi.

Candace Johnson’ın ardından, Avrupa ülkeleri arasında yönetim kurullarında kadın üye kotası olmaksızın Norveç’ten sonra en yüksek kadın üye oranına erişmiş olan İsveç’in deneyimini anlatmak üzere Caroline Sundewall bir konuşma yaptı. İsveç’te çok sayıda şirketin yönetim kurullarında yer almış olan Sundewall, “Bağımsız yönetim kurulu üyesi olarakçalışırken cesaret ve dürüstlük zorunluluktur. Yetkinlik, deneyim ve işe hakimiyet yönetim kurullarında görev yapmanın ön koşuludur. Yönetim Kurulu ise bir ekip işidir. Atama komitesinin görevi ise dinlemeyi unutmuş eski CEO’lar yerine doğru ekibi belirleyebilmektir” dedi.  Toplantıya video bağlantısı ile katılan Avrupa Komisyonu Kadın Erkek Eşitliği Birim Başkanı Daniela Bankier ise mesajında kadın erkek eşitliğinin Avrupa Birliği değerleri arasında olduğuna ve sürdürülebilir, akıllı ve eşitlikçi kalkınmanın temelinde yer aldığını vurguladı. 



“Proje kapsamında ilk ay içinde yönetim kurullarında yer almaya hazır 260 yetkin ve yetenekli kadının öne çıktı”


Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi ve Bağımsız Kadın Direktörler Projesi direktörü Melsa Ararat da Türkiye’de halka açık şirketlerde kadın direktörlerle ilgili araştırma bulgularını paylaştı. Melsa Ararat SPK’nın 2012 başında yayınladığı Kurumsal Yönetim İlkelerinde değişiklik öngören ve halka açık şirketlerde 1/3 oranında bağımsız üye zorunluluğu getiren tebliğin uygulamasının yönetim kuruluna yeni atanan üyelerin ağırlıkla erkeklerden seçilmesi nedeniyle zaten az olan kadın üye oranının daha da azalmasına yol açtığını belirtti. İMKB şirketlerinde en az bir kadın üye bulunmasını öngören SPK Kurumsal Yönetim İlkesi’nin 2012 yılında hayata geçmediğini belirten Ararat, bu ilkenin tüm İMKB şirketleri tarafından uygulanabilmesi amacıyla Proje kapsamında ilk ay içinde yönetim kurullarında yer almaya hazır 260 yetkin ve yetenekli kadının öne çıktığını belirtti ve veritabanı çalışmasının süreceğini dile getirdi. Aile şirketlerinin yönetim kurullarında aile üyesi olmaları nedeniyle yer alan kadınların İMKB şirketlerindeki toplam kadın üyelerin yarısını oluşturduğuna dikkat çeken Ararat, profesyonel kadınların bağımsız üye olarak yönetim kurullarında yer almasının hem yönetim kurullarının bağımsızlık unsurunu güçlendireceğini hem de bugüne kadar değerlendirilmemiş yeteneklerin değer yaratma sürecine katılmalarını sağlayacağını belirtti.

 

“Ülkemizdeki cam tavan kırılmaz ise, Türkiye’deki kadınların muhteşem yetenekleri Avrupalı şirketler tarafından fark edilecektir”


Melsa Ararat konuşmasına, Sabancı Üniversitesi’nin ‘Bağımsız Kadın Direktörler’  (BKD) projesi ile Avrupa Üniversiteleri /Yönetim Kurullarında Kadınlar Projesi’nin aynı  zamanda hayata geçirilmesi bir  rastlantı değil.  Artık tüm dünyada kadınlar her alanda karar alma süreçlerine dahil olabilmek için güvenle öne çıkıyorlar. Bu Türkiye’de de böyle. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu bilimsel araştırmaların ışığında yönetim kurullarının bağımsızlığının ve kadın erkek dengesinin halka açık şirketlerin kurumsal yönetimlerinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayacağı görüşündedir. İnanıyoruz ki ülkemizdeki cam tavan kırılmaz ise, Türkiye’deki kadınların muhteşem yetenekleri Avrupalı şirketler tarafından fark edilecektir” diyerek devam etti.

 

“İMKB'de şirket başına düşen kadın sayısı 0,77'dir”


Dünyadaki kadın direktörlerle ilgili de bilgi veren Ararat, yönetim kurulunda neden kadınların az olduğunu anlattı. Türkiye'de yönetim kurullarında kadın üye sayısının daha fazla olması gerektiğine dikkati çeken Ararat, şu istatistiki bilgileri verdi: "İMKB şirketlerinde yönetim kurullarının yüzde 88'ini erkek üyeler oluştururken, sadece yüzde 12'sini kadın üyeler oluşturmaktadır. Mevcut
durumda 2766 yönetim kurulu üyesinden sadece 320'si kadın üye. Bu rakamlar doğrultusunda İMKB'de şirket başına düşen kadın sayısı 0,77'dir."

Ararat, kadınların karar mekanizmalarında olmasının ekonomik ve toplumsal fayda sağlayacağı yönünde görüş olduğunu belirterek, kadınların, insan hakları ve adalet açısından da yönetim kurullarında olması gerektiği yönünde görüşlerin bulunduğunu aktardı. Ararat, İMKB şirketlerinde kadın üyelerin yüzde 56'sı hissedar ve/veya kontrolü elinde tutan bir ailenin üyesi, yüzde 28'i şirket içinde veya iştiraklerinde icrada yer alan üye, yüzde 16'sı ise bağımsız kadın üyelerden oluşmaktadır" dedi.

Toplantının kapanış konuşmasını Egon Zehnder International İstanbul Ofisi Yönetici Ortağı Murat Yeşildere yaptı. Yeşildere konuşmasında, “Yönetim  kurulu üyesi atama projelerimizde kadın üye havuzunun sığlığı önemli bir darboğaz yaratıyor. SPK tarafından getirilen tavsiye karara uymayan halka açık şirketler “doğru kadın adayları bulamamaktan” şikayet ediyorlar. Bu çerçevede az sayıda aday arasında yer alan üst düzey kadın yöneticilerin profesyonel yükümlülükleri ve üstlendikleri görevleri nedeni ile is verenleri bu tip ek sorumluluklar almaları konusunda da maalesef istekli değiller. Yönetim kurullarına daha fazla kadın üye atanması için getirilecek kota kadın yönetim kurulu üyesi aday havuzunun derinleştirilmesini de şart koşuyor. Sabancı Üniversitesi ile başlattığımız işbirliğini sadece kadın yönetim kurulu üyesi talebini güçlendireceği için değil, paralelinde kadın yönetim kurulu üyesi aday havuzunu da derinleştirecek olması sebebi ile önemli  buluyorum. Şu ana kadar çalışmamızın yarattığı heyecan da beklentilerimizi doğrular, hatta aşar nicelikte” dedi.



Proje, “Global Board Ready Women Projesi'ne dahil oldu


Şirketlerin ‘uygun kadın aday bulma’ konusundaki çabalarını Türkiye’de ‘Yönetim Kurullarında Görev Almaya Hazır’ kadınların envanterini çıkartarak desteklemeyi hedefleyen veri tabanı çalışması dünya çapında kadın bağımsız direktörler havuzu çalışması Global Board Ready Women Projesi’ne de dahil oldu. Financial Times tarafından desteklenen bu proje vasıtasıyla Türkiye’de yerleşik kadınların Avrupa şirketlerinin yönetim kurulu adayı olarak değerlendirilmelerine olanak sağlanıyor.


Avrupa Üniversiteleri /Yönetim Kurullarında Kadın Insiyatifi tarafından oluşturuşan Global Board Ready Women listesi ve insiyatif ile ilgili bilgiler ekte sunulmuştur.